Jotun ve Jotunheim, Jötunheimr (İskandinav Mitolojisi)
Jotun, başlangıçta var olmuş ve Jotunheim’de yaşayan devler ırkına verilen isim olup (çoğul Jötnar), adları Eski Nors dilinde ‘obur’ ve ‘yemek yemek’ anlamlarına gelen jotun kelimesiyle ilişkilidir. En önemli grubu Hrimthursar adıyla bilinen buz devleri olan bu devlere aynı dilde verilen diğer isim ‘Rise’ ise ‘çok uzun boylu adam’ anlamına gelmektedir.
İskandinav Mitolojisinde Buz Devleri Jotunlar
Söylenceye göre Kaos döneminde Ymir adlı devin uykusunda koltuk altlarından erkek ve dişi devler, birbiriyle çiftleşen ayaklarından altı başlı canavarlar doğmuştur. Taş kafalı ve buzdan ayaklı olarak tasvir edilen Jotunnlar istediklerinde şekil değiştirerek kartal veya kurt formuna bürünebilmekteydiler.
Devler diğer mitolojilerde olduğu gibi tabiatın karşı konulmaz ve yıkıcı gücünü temsil etmektedirler. Devlerin Tanrılar tarafından yenilgiye uğratılmaları ise uygarlığın tabiata karşı kazandığı zaferin sembolüdür. Devler, Hıristiyanlığın etkisiyle geç dönem İskandinav folklorunda troll olarak adlandırılmış ve dağlar ve uzak ormanlarda yaşayan çan sesinden kaçan vahşi ve kötü varlıklar olarak tanımlanmışlardır. Devler insanlar ve tanrılarla evlenerek ancak Manzum ve Nesir Edda’da açıklanabilen oldukça karmaşık soy zincirlerinin ortaya çıkmasına yol açmıştır. Sözgelimi tanrı Thor, dev kızı İarnsafa (demir filizi) ile evlenerek kadından Magni (Güç) ile Modi (Cesaret) adlı iki oğul sahi olmuştur. Ragnarök adlı söylenceye göre Tanrılar ile Devler arasında gerçekleşecek son bir savaşta dünya yıkılacak ardından yeniden kurulacaktır. En önemlisi Mimir olan Jotunnların Germen mitolojisindeki Thursir ile ilişkisi bilinmemektedir.
Jotunheim, veya Jötunheimr, buz ve kaya devlerinin yaşadığı dünyanın adı olup, İskandinav evrenindeki 9 dünyadan birisi kabul edilmekteydi. Başkenti Utgard olan Jotunheim veya Jötunheimr Dünya ağacı Yggdrasill’in kökleri arasında yer almakta olup, tanrıların dünyası Asgard’dan İfing nehri vasıtasıyla ayrılmaktaydı.
Kaynak: Özhan Öztürk. Dünya Mitolojisi. Nika Yayınları. Ankara, 2016